Oyunlaştırmanın Artıları ve Eksileri

Oyunlaştırma, oyun mekaniklerinin öğrenme odaklı bir ortamda kullanılmasıdır. Oyunlaştırma harika bir araçtır, fakat kurumsal ortamda etkili bir şekilde kullanılması için bazı noktaların göz önünde bulundurulması gerekir.

Oyunlaştırmanın Artıları ve Eksileri

Oyunlaştırma Etkili Bir Şekilde Nasıl Kullanılır?

Oyunlaştırma denince aklınıza sadece video oyunları gelmesin. Çünkü oyunlaştırma hayatın her alanında farklı şekillerde kullanılır. Öğretmenler öğrencilere bilgileri öğretmek için oyunlaştırma kullanır. Şirketler ise oyunlaştırmayı satışları teşvik etmek, çalışanları motive etmek ve konsantrasyonlarını artırmak için kullanır. Oyunlaştırma harika bir araçtır, fakat kurumsal ortamda etkili bir şekilde kullanılması için bazı noktaların göz önünde bulundurulması gerekir.

Oyunlaştırma Nedir?

Oyunlaştırma, eğitimde nihai hedefe doğru ilerlerken öğrencileri keşfetmeye ve öğrenmeye teşvik etmek için oyun mekaniklerinin eğitim içinde kullanılmasıdır. Şunu açıkça belirtelim: Oyunlaştırma kazanmak, kaybetmek veya öğrencilerinizin/çalışanlarınızın oyunu nasıl oynadığıyla ilgili değildir. Aksine öğrenme kazanımlarına yönelik istenen davranışları teşvik etmekle ilgilidir.

Oyunlaştırmanın Artıları

e-Learning alanında oyunlaştırmanın artılarına bakalım.

1. Katılımı Artırır

Kim oyun oynamayı sevmez ki? Yetişkinler olarak biz hala bile temel oyun içgüdüsüne sahibiz. Slaytlar arasında gezinmek, ara sıra bir sonrakine tıklamak ve uzun dersleri dinlemek pek ilgi çekici değildir. İşini seven çalışanlar genellikle işlerinde daha üretken olurlar. Oyunlaştırma, sıkıcı e-Learning kurslarını ilgi çekici ve ilginç deneyimlere dönüştürmede harika bir araçtır.

Oyunlar, iş arkadaşları arasında dostane bir rekabeti teşvik eder. Bir dizi oyunlaştırılmış mücadele ve görevin sonunda çalışanların bir kursu tamamlamaktan gurur duymalarını sağlar. Çalışanlar içeriğe duygusal olarak bağlı hissettiklerinde eğitimde verilen bilgilerin akılda kalıcılığı artar. Oyunlaştırma, çalışanların dersin öğrenme hedeflerine ulaşma isteklerini artırır. Çünkü oyunlaştırma sayesinde bir bölümü tamamladıklarında sırada ne olduğunu bilmek isterler.

2. Anında Geri Bildirim Sağlar

Çalışanların oyunda ilerledikçe olumlu da olumsuz da olsa anında geri bildirim almaları büyük bir artıdır. Bu sayede öğrenme sürecinde ilerlemeye devam ederler. Geri bildirimleri öğrenme hedeflerine entegre etmek, çalışanların oyun/öğrenme boyunca ilerlemelerini takip edebilmelerini sağlar. Bunun yanında onları motive eder ve oyunu/eğitimi başarıyla tamamlama isteklerini artırır.

Skor tabloları, ek geri bildirim sunmanın başka bir yoludur. Bu sayede çalışanlar kendilerini iş arkadaşlarıyla karşılaştırabilirler.

3. Rozet Gibi Özelliklerle Motivasyonu Artırır

Motivasyon, çalışanların oyunun/eğitimin sonuna gelmek ve öğrenmeyi tamamlamak istemelerini sağlayan temel itici güçtür. Rozetler oyun boyunca kontrol noktalarında verilen ödüllerdir. Oyunu/Eğitimi başarıyla tamamlamayan ilk 100 çalışana Starbucks hediye kartı verilmesinden tutun basit bir çıkartma kadar çok farklı şekilde ödül mekanizmaları geliştirebilirsiniz.

Rozet vermek, rozetler oyun/eğitim içinde veya şirketin web sitesinde görüntülenebilir oldukları ve kullanıcıyı önemli ve yetenekli hissettirdikleri için harika bir tekniktir. Rozetler öğrencilere başarı hissi verir.

Oyunlaştırmanın Eksileri

Şimdi ise eksilerine bakalım.

1. Geliştirilmesi Pahalıdır

Oyunların geliştirilmesi geleneksel e-Learning kurslarının geliştirilmesinden daha uzun sürer. Vakit de nakit demektir.  Oyun geliştirmek için kullanılan ek kaynakların maliyetinden bahsetmiyoruz bile. Animasyonlar, grafikler, stok fotoğraf ve videolar, müzik ve ses efektlerinin hepsi ek maliyet demektir.

2. Değeri Zaman İçinde Azalabilir

Oyunların sadece geliştirilmesi değil, aynı zamanda bakımı da maliyetlidir. Birkaç yıl önce çıkmış havalı oyunların bile eski görünmesi genelde çok uzun sürmez. Eski bir oyun, çalışanların içeriğin de eski olup olmadığını sorgulamasına neden olabilir.

Diğer bir dezavantaj ise bir oyunun referans değeridir. Oyunlar hemen hemen bir kereliktir, yani bir çalışanın oyunu tamamladıktan sonra bazı bilgileri tekrar etmek için içeriğe başvurması gerektiğinde oyunu da tekrar oynamak istemeyecektir. İçeriğe bağlı olarak oyuna ek bir referans materyalinin de oluşturulması gerekebilir. Bu da elbette projenin maliyetini artıracaktır.

3. Oyun Gibi Görünen Sınavlar

Oyunlar eğlenceli olmalıdır. Sınavlara ve quizlere girmek kimin hoşuna gider ki? Oyunmuş gibi görünen sınavların olmadığı interaktif, eğlenceli oyunlar oluşturmak zaman ve yaratıcılık gerektirir. Oyunlardaki değerlendirmelerin, tıpkı diğer e-Learning kurslarında olduğu gibi öğrenme hedeflerine geri dönüş yapması ve çalışana hangi noktalarda eksiği olduğunu bildirmesi gerekir.

Puan veya yıldız toplamak yetişkin çalışanları motive etmek için yeterli olmayabilir. Jetonlar, rozetler veya oyun içi ödüllerin çalışanlar için anlamlı olması gerekir. Örneğin çalışanlarınıza sunacağınız oyunlaştırılmış eğitimde yer alan “İş Yerindeki Zorluklarla Başa Çıkma Eğitimi” karşılığında verilecek rozetler onlar için daha anlamlı olabilir. Gerçek hayatta oluşabilecek senaryolar, durumlar ve işle ilgili zorluklara yönelik eğitimler, geleneksel sınavlardan ve testlerden daha etkilidir.

Sonuç

Kurumsal eğitimde oyunlaştırma, yerinde kullanıldığında harika bir araçtır. Yine de dikkatli olmakta fayda var. Tüm eğitimi oyunlaştırmadan önce çalışanlarınızın yetişkin bireyler olduğunu unutmayın. Parçalı bir oyunlaştırma yaklaşımı çalışanlarınız için daha etkili olacaktır. Eğitici tasarımcılarının oyun geliştirmeye başlamadan önce sıraladığımız bu artıları ve eksileri göz önünde bulundurmaları gerekir. Eğitimin öğrenme sonuçlarına uygun olmasını sağlamak, başarılı bir oyunlaştırılmış eğitimi de beraberinde getirecektir.