Video Tabanlı Öğrenme Neden Bu Kadar Etkili?
Çalışan eğitimlerinde video tabanlı öğrenmenin gücünü keşfedin. Katılımı artırma, bilgi kalıcılığını sağlama ve karmaşık konuları basitleştirme yöntemleri.

Sevgili EdTech Türkiye okurları ve değerli iş dünyası profesyonelleri,
Video, hayatımızın o kadar içinde ki (o TikTok akışları, YouTube'da "nasıl yapılır" videoları...), artık onu sadece eğlence aracı olarak görmek imkansız.
İstatistikler de bunu destekliyor; her iki kişiden biri yeni bir beceri öğrenmek için videolara başvurmuş.
Peki, biz eğitimciler ve kurumlar olarak bu güçlü rüzgarı arkamıza alıp çalışan eğitimlerini nasıl daha etkili hale getirebiliriz?
Gelin, EdTech Türkiye ve MEDIARUBIC işbirliği ile bu konuyu birlikte mercek altına alalım, örneklerle zenginleştirelim ve kendi deneyimlerinizle bağ kurabileceğiniz bir pencere açalım.
O Videoyu Neden Durduramadık? İşte Eğitimdeki Gizli Gücü!
Şöyle bir düşünelim mi?
Akşam eve yorgun argın geldiniz, koltuğa uzandınız ve telefonunuzu elinize aldınız. Bir bakmışsınız, ardı ardına kısa videolar oynuyor...
Bazen komik, bazen şaşırtıcı, bazen de "Aa, bunu bilmiyordum!" dedirten türden. TikTok'tan YouTube'a, Reels'den diğerlerine, video hayatımızın tam ortasında, değil mi?
Peki, bu sadece boş zaman aktivitesi mi?
Aslında değil! Fark etmişsinizdir, birçoğumuz artık yeni bir şey öğrenmek, bir sorunu çözmek için hemen videolara sarılıyoruz.
"Şu program nasıl kullanılır?", "Bu yemeğin tarifi neydi?", "Lastik nasıl değiştirilir?"... Liste uzayıp gidiyor. İstatistikler de yalan söylemiyor, her iki kişiden biri yeni bir beceri için videolara başvurmuş.
İşte biz EdTechTürkiye ve MEDIARUBIC olarak tam da bu noktada heyecanlanıyoruz!
Madem video bu kadar hayatımızın içinde ve öğrenme şeklimizi değiştiriyor, neden bu gücü çalışan eğitimlerinde daha etkili kullanmayalım?
Neden o sıkıcı, uzun metinler yerine, insanların gerçekten izlemekten keyif alacağı, akılda kalıcı ve "işte bu!" dedirtecek eğitimler tasarlamayalım?
Neden Video "Başka Türlü" Çalışıyor?
Hepimiz yaşamışızdır: Önümüze konan onlarca sayfalık bir kılavuzla boğuşmak yerine, konuyu anlatan kısa bir videoyu izleyip hemen anlamanın o tatlı rahatlığı...
Peki, videonun bu büyüsü nereden geliyor?
- "Göz Teması" Kuruyor: Bir metni okurken yazarla aranızda bir mesafe vardır. Ama videoda birinin yüzünü gördüğünüzde, gözlerine baktığınızda, sesini duyduğunuzda işler değişiyor. O insanla bir bağ kuruyorsunuz. Anlatan kişinin samimiyeti, enerjisi size geçiyor. Bu, özellikle motivasyonun düştüğü anlarda öğrenmeyi sürdürmek için paha biçilmez.
- Beynimizi Seviyor: Video, hem görseli hem de işitseli aynı anda sunduğu için beynimizin bilgiyi işlemesini kolaylaştırıyor. Buna "bilişsel yükü azaltmak" diyoruz ama aslında anlamı şu: Beynimiz daha az yoruluyor, daha rahat anlıyor. Özellikle karmaşık konular, animasyonlar veya adım adım gösterimlerle çok daha anlaşılır hale geliyor.
- Unutturmuyor!: Bu kısım gerçekten çarpıcı. Araştırmalar diyor ki, bir videodaki mesajın %95'ini hatırlıyoruz! Aynı bilgiyi okuduğumuzda bu oran sadece %10. Düşünsenize, eğitimlere harcanan onca emek ve zamanın gerçekten kalıcı bilgiye dönüşmesi ne kadar harika olurdu!
"İyi Güzel de..." Dediğinizi Duyar Gibiyim: Zorluklar
Tamam, videonun gücünü kabul ettik. Ama şimdi içinizden "İyi de, kaliteli video çekmek hem pahalı hem de çok zahmetli değil mi?" dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız da.
- Maliyet ve Zaman: Evet, profesyonel bir video prodüksiyonu bütçe ve zaman isteyebilir. Ekipman, yazılım, kurgu... Göz korkutucu gelebilir.
- Video Kirliliği: Her gün o kadar çok videoya maruz kalıyoruz ki, artık gerçekten ilgi çekici ve değerli olmayan içeriklere tahammülümüz azalıyor. Videolarınız uzun, sıkıcı veya kalitesizse, çalışanlarınızın ilgisini kaybetmesi an meselesi.
- Teknik Engeller: Herkesin internet hızı aynı değil, herkesin son model cihazları yok. Videonun takılması, açılmaması gibi sorunlar sinir bozucu olabilir.
- Erişilebilirlik: Peki ya sesi kapalı izlemek zorunda olanlar? Ya da işitme engeli bulunan çalışma arkadaşlarınız? Onları da düşünmek gerek.
Ama Durun! Çözüm Sandığınızdan Daha Yakın Olabilir!
Bu zorluklar gözünüzü korkutmasın. Çünkü her zaman Hollywood prodüksiyonlarına ihtiyacımız yok! Bazen en etkili videolar, en samimi olanlardır. İşte size EdTechTürkiye'den birkaç dost tavsiyesi:
- Kısa ve Öz Tutun: Kimsenin uzun videolara vakti yok. Hedefiniz 2-4 dakika olsun. "Az ama öz" felsefesi burada altın değerinde. Konu uzunsa, bölün gitsin! Mikro öğrenme candır.
- Kalite Şart Ama Abartmayın: Evet, kimse titrek, karanlık ve sesi boğuk bir video izlemek istemez. Ama artık akıllı telefonlarımız bile harika çekimler yapabiliyor. İyi bir ışık (gün ışığı bile yeter!), sessiz bir ortam ve basit bir yaka mikrofonu (inanın fark yaratır!) ile harikalar yaratabilirsiniz.
- Etkileşim Katın: İnsanları pasif izleyici olmaktan çıkarın. Videonun içine küçük sorular, anketler, tıklanabilir bağlantılar ekleyin. "Şimdi sıra sizde!" deyin.
- Kimseyi Geride Bırakmayın: Altyazı eklemek artık çok kolay! Hem erişilebilirlik sağlar hem de sessiz ortamda izlemeyi mümkün kılar. Transkript sunmak da harika bir bonus olur.
- "Neden?" Sorusunu Unutmayın: Bu videoyu neden yapıyorsunuz? Hangi öğrenme hedefine hizmet ediyor? Sadece "video olsun diye" yapılmış içerikler kimseye fayda sağlamaz.
İşte Çalışan Eğitimlerinize Videoyla Hayat Verecek 5 Fikir:
Gelin şimdi, bu video gücünü eğitimlerinizde nasıl somutlaştırabileceğimize bakalım. İşte size ilham verecek, "Aaa evet, biz de bunu yapabiliriz!" dedirtecek 5 yol:
- İçimizdeki Hazineyi Çıkarın: Çalışanların Bilgisi! Düşünsenize, yılların ustası Mehmet Bey'in o kritik makine ayarını gösterdiği, sadece telefonla çekilmiş samimi bir video... Ya da müşteri hizmetlerindeki Ayşe Hanım'ın zor bir müşteriyle başa çıkma deneyimini anlattığı kısa bir sohbet... Çalışanlarınızın kendi çektiği bu "gerçek" videolar, hem maliyetsiz hem de inanılmaz etkili. Çünkü en iyi, bizden birinden öğreniriz!
- "Tam da İhtiyacım Olan Şey!" Dedirten Anlık Destek: Sahada çalışan bir teknisyenin, karmaşık bir arızayla karşılaştığında telefonundan hemen açıp izleyebileceği 2 dakikalık bir çözüm videosu... Ya da yeni bir yazılımı kullanmaya başlayan birinin, takıldığı yerde başvurabileceği kısa "nasıl yapılır?" videoları... İşte bu, öğrenmeyi işin tam kalbine taşımak demek! Erişilebilir, hızlı, pratik.
- O Karmaşık Konuları Keyfe Dönüştürün: Bazı konular vardır ki, okudukça insanın başı ağrır. İşte burada animasyonlar, infografik videolar, akılda kalıcı metaforlar ve hikayeler devreye giriyor. O soyut kavramları, sıkıcı süreçleri görselleştirerek, eğlenceli hale getirerek "Hah, şimdi anladım!" dedirtmek mümkün.
- Yeni Başlayanlara Sıcak Bir "Hoş Geldin": İşe yeni başlayan birini düşünün... Oryantasyon sürecinde ona sayfalarca doküman vermek yerine, şirket kültürünü anlatan kısa bir hoş geldin videosu, temel sistemleri tanıtan adım adım rehberler veya ekip arkadaşlarıyla yapılan kısa tanışma videoları... Hem daha sıcak, hem daha akılda kalıcı, hem de iş başında öğrenmeyi destekleyici.
- Deneyimleyerek Öğrenmenin Güvenli Alanı: Riskli bir durumu, örneğin bir iş güvenliği prosedürünü veya zorlu bir müşteri görüşmesini, çalışanlarınızın güvenli bir ortamda deneyimlemesini istemez misiniz? Etkileşimli videolar tam da bunu sağlar! Çalışan farklı kararlar verir, sonuçlarını görür ve hatalarından ders çıkarır – hem de gerçek hayatta bir bedel ödemeden. Bu, özellikle davranış değişikliği hedeflenen eğitimlerde çok güçlüdür.
Gelecek Daha da Heyecanlı...
Yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş video önerileri, artırılmış gerçeklikle zenginleşen eğitimler, sanal gerçeklikle yaratılan ultra-gerçekçi simülasyonlar...
Videonun eğitimdeki yolculuğu daha yeni başlıyor ve gelecek gerçekten heyecan verici görünüyor!
Son Söz: Sihir Videoda Değil, Onu Nasıl Kullandığınızda!
Evet, video harika bir araç. Ama sihirli değnek değil. Tek başına "bir video ekleyelim" demek yetmez.
Önemli olan, doğru videoyu, doğru amaçla, doğru şekilde kullanmak.
Çalışanlarınızı tanımak, ihtiyaçlarını anlamak, hedeflerinizi netleştirmek ve en önemlisi, onlara değer veren, samimi ve gerçekten faydalı içerikler üretmek...
İşte başarının anahtarı burada.
EdTech Türkiye ve MEDIARUBIC olarak biz, videonun bu dönüştürücü gücüne inanıyoruz.
Umarız bu sohbet, sizin de kendi kurumunuzda videoyu nasıl daha etkili kullanabileceğinize dair yeni fikirler uyandırmıştır.
Sizin deneyimleriniz, karşılaştığınız zorluklar veya parlak fikirleriniz neler? Gelin, yorumlarda buluşalım, birbirimizden öğrenmeye devam edelim!
Bu içerik MediaRubic Dijital Eğitim Çözümleri katkılarıyla hazırlanmıştır.
Not: Eğer bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek veya kurumunuza özel olarak tasarlanmış bir eğitim programı talep etmek isterseniz, bizimle iletişime geçebilirsiniz. Profesyonel ekibimiz, ihtiyaçlarınıza yönelik en uygun çözümleri sunmak için sizlere yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaktır.
Bu internet sayfasında yer alan tüm içerikler, telif hakkı yasaları çerçevesinde korunmaktadır. İçeriklerin izinsiz olarak kopyalanması, dağıtılması veya herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Tüm hakları saklıdır ve herhangi bir kullanım için önceden yazılı izin gerekmektedir.