Mikro Öğrenme: İstediğin Zaman, İstediğin Yerde

Günümüzün zorlu çalışma ortamında en etkili bilgi aktarımı yöntemi ise hiç şüphesiz mikro öğrenmedir. En hızlı yayılan trendler arasında olan mikro öğrenme, son zamanlarda şirketler tarafından giderek daha fazla benimsenmeye başlamıştır. Bu yazıda, mikro öğrenme hakkında bilmeniz gereken her şeyi size anlatacağız.

Mikro Öğrenme Nedir?

Mikro öğrenme, belirli bir hedefe ulaşmak için sağlanan küçük boyutlu eğitim materyalidir. Adından da anlaşılacağı üzere, son kullanıcılar tarafından hızlıca anlaşılabilecek küçük miktarlarda bilgi vermektedir. Bu metodolojinin arkasındaki ana fikir, belirli bir konunun ayrıntılarını kısa sürede elektronik olarak iletmektir. Bu tür bilgileri kullanıcılara sunmanın video, ses, rehber, how-to-do kılavuzları, kısa metin özetleri, demolar, oyunlaştırma ve infografikler gibi farklı yolları vardır.

Mikro Öğrenmenin Artıları

Mikro öğrenmenin birçok avantajı vardır. Bu öğrenme metodolojisinden nasıl yararlanabileceğinize bir göz atalım:

• Hatırlaması Kolaydır: İnsanlar öğrendikleri bilgilerin büyü kısmını kısa süre içinde unutmaktadır, öyle ki bir günde öğrenilen toplam bilginin neredeyse sadece %30'luk bir kısmı akılda kalmaktadır. Kavraması ve hatırlaması kolay, kısa detaylar verdiği için bu zorluğun üstesinden mikro öğrenmenin yardımıyla gelebilirsiniz.
• Daha Esnektir: Mikro öğrenmenin esnek oluşu, genelde şirketlerin önemsemediği bir özelliktir. Ancak çalışanların ihtiyaçları olan bilgiye istedikleri zaman ve istedikleri yerde çok kısa süre içerisinde erişme avantajına sahip olması dikkate değer bir noktadır.
• Güncellenmesi Kolaydır: Eğitim ve öğrenim materyallerini güncel tutmak şirketler için çok önemlidir. Mikro öğrenme, bulut tabanlı iş teknolojisi ile kolayca güncellenerek bu noktada şirketlerin işini fazlasıyla kolaylaştırmaktadır. Geleneksek yöntemlerle yeni ve güncel teknolojiler hakkında sürekli eğitim vermek, üretkenliği düşürecek, maliyetli ve zaman alıcı olacaktır.

Mikro Öğrenmenin Eksileri

Mikro öğrenmenin geleneksel eğitim yöntemlerinden daha faydalı olmasına rağmen, hala geliştirilmesi gereken bazı noktaları da bulunmaktadır. Bir iş ortamında mikro öğrenmeyi benimsediğinizde ortaya çıkabilecek bazı ortak zorluklara bir bakalım:

• Kendi Kendine Eğitim Zor Bir Süreçtir:
  Şirketler ve eğitim uzmanları, öğrenme yönetim sistemlerini (LMS) hayata geçirirken çalışanlardan genellikle gerçekçi olmayan beklentilere girerler. Öğrenme yönetim sistemleri genellikle çalışanların istedikleri zaman aktif olarak bilgi aramasını gerektirir. Bu ideal bir öğrenme durumu gibi görünse de, çalışanların boş zamanlarını kendi kendilerine bir şeyler öğrenerek geçirecekleri fikri pek de gerçekçi değildir.
• Gerçek İş Senaryolarıyla Alakasız Eğitimler: 
  Mikro öğrenme küçük bilgi kesitleri sağlıyor olsa da verilen bilginin zamanlaması genelde yanlış ve alakasızdır. İnsanlar bir görevi tamamlayamayacaklarını hissettiklerinde bir rehbere ihtiyaç duyarlar, fakat mikro öğrenme yaklaşımında çalışanlar sadece onlara verilen bilgi ile sınırlı kalırlar. Bu yüzden mikro öğrenme ile verilebilecek bilgileri çalışanların en çok ihtiyaçları olduğu anda bir rehbermişçesine onlara sunmak en iyi çözüm olacaktır.
• Bağlam Olmadan Etkili Değillerdir: Mikro öğrenmenin sağladığı bilgileri kavramanın ne kadar kolay olduğundan daha önce bahsetmiştik. Ancak videolarda sağlanan bilgi yapılan iş ile ilgili değilse çalışanlar için sıradan videolar haline dönüşecektir. Bu durum, mikro öğrenme yaklaşımında videolar çalışanlara bağlam dışında ve alakasız vakitlerde verildiğinde olur. Çalışanlar ise sonradan bu bilgiye ihtiyaçları olduğunda kendilerini öğrenme yönetim sistemlerinde gezinip ihtiyaçları olan bilgiyi ararken bulurlar. Akılda kalıcılık oranlarını artırmak için şirketlerin mikro öğrenme videolarını çalışanlara iş ile alakalı noktalarda vermesi gerekmektedir.

Bağlamsal Mikro Öğrenme, Kurumsal Eğitimin Geleceğidir

Mikro öğrenmenin eksiklikleri hakkında da konuştuktan sonra bu yaklaşım için kritik olan noktayı belirlemiş olduk: bağlam. Kurumsal eğitim yıllar içinde çok yönlü bir değişime uğramış ve mikro öğrenme bu değişimin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak bağlamsal mikro öğrenme, öğrenme deneyimini kökten değiştirecek olan asıl yaklaşımdır.

Sadece bir öğrenme yönetim sistemi veya kurum içi ağ aracılığıyla mikro öğrenme materyalini çalışanlara sağlamak yetersiz ve mantıksızdır. O yüzden bağlam içinde ve şirket sistemleriniz ile uyumlu bir şekilde materyal sağlandığında çalışanlar iş akışlarını aksatmadan tam olarak ihtiyaç duydukları anda bilgilere erişebileceklerdir. Bu nedenle bağlamsal mikro öğrenme şirketler tarafından benimsenip uygulanması gereken asıl yaklaşımdır.