Öğrenme İçin Hikaye Anlatımı: Harekete Geçiren Hikayeler Nasıl Anlatılır?

Hikayeler, insanlığın en eski öğretim araçlarından biri olmuştur. Mağara duvarlarından günümüze kadar, bilgiyi aktarmanın ve insanları etkilemenin güçlü bir yolunu temsil ederler. İnsanları harekete geçirme, duygusal bağ kurma ve öğrenmeyi teşvik etme potansiyelleriyle hikayeler, eğitim ve gelişimin temel taşlarıdır.

Öğrenme İçin Hikaye Anlatımı: Harekete Geçiren Hikayeler Nasıl Anlatılır?

 

Öğrenme İçin Hikaye Anlatımı

Hikayelerin insanlığın başlangıcından bu yana öğretmenin ayrılmaz bir yolu olduğunu biliyoruz. Mağara duvarlarına çizilen resimler, son zorunlu eğitiminizden farklı gibi görünse de temelde aynıdır. Her ikisi de bilgiyi bir taraftan diğerine aktarmak için tasarlanmıştır. İçerik yırtıcı hayvanlara karşı uyarıda bulunmak ya da ilk ateşin efsanevi öyküsü olmayabilir ama amaç aynı: izleyiciyi değişime, harekete geçmeye ya da duygu hissetmeye sevk edecek ilgi çekici bir hikaye kullanmak.

 

İçeriklerin ilk ve en kalıcı türü olan hikayeler, başkalarına öğretmek ve ilham vermek için güçlü araçlardır. Ayrıca kendinize yeni beceriler kazanmak ve hatta hayatınızı değiştirmek için de kullanılabilirler. Kısacası hikaye anlatımı, hangi yüzyılda olursanız olun öğrenen kişiyi harekete geçmeye teşvik etmenin en iyi yoludur.

Hikayeler Neden İşe Yarar?

Hikâyeler anlattığımızda, genellikle beynin iyi hissettiren hormonları (endorfin, dopamin ve oksitosin) salgılamasından sorumlu kısmını devreye sokuyoruz. Buna Amerika’da  "Angel’s Cocktail" yani "Meleğin Kokteyli" deniyor. Kişi ile içerik arasındaki bağlantıyı ortaya çıkaracak doğru denge. Birinin bir engeli aştığını ve başarılı olduğunu anlatan bir hikaye duyduğunuzda, genellikle dopamin salgılanır. Dopamin, motive ve güçlü hissetmekten sorumlu olan nörotransmiterdir. Bir hikaye kalbinizi harekete geçirdiğinde kendinizi gözyaşlarına boğulmuş halde mi buluyorsunuz, yoksa kahramanların aşık olma ihtimali karşısında heyecan mı duyuyorsunuz? Bu, kendinizi empatik hissetmenizi ve konuya bağlı kalmanızı sağlayan oksitosindir. Mutlu sondan sonra kendinizi iyi hissediyorsanız, bu, kendinizi rahat, mutlu ve tatmin olmuş hissettiğinizde salgılanan endorfin salgısı sayesindedir. 

 

Bir hikaye duyduğunuzda beyninize tam olarak ne olduğunu anladığınızda, hikayelerin neden bir öğrenme aracı olarak işe yaradığını da anlayabilirsiniz. İnsanlar hikayeleri sever çünkü kendimizi ve dünyamızı anlamamıza yardımcı olurlar. Hikayeler bize diğer insanların hayatları hakkında fikir verir ve onlarla bağlantı kurmamıza olanak tanır. Bir hikaye duyduğumuzda empati hissederiz ve çoğu zaman benzer bir durumda başka bir kişinin ne yapacağını düşünüyorsak ona göre hareket ederiz. Tüm bu duygular ve duyular aynı anda harekete geçtiğinde, bir hikayeyi etkili, ilgi çekici bir öğrenme deneyimine dönüştürmek için güçlü bir fırsat yaratılır.

 

Üç Tür Hikaye

 

Üç ana hikaye türü vardır: anlatı, benzetme ve alegori. Maksimum etki ve bilgi aktarımı için içerik türü ve kazanılması beklenen beceriye göre bir hikaye türü seçilmesi en doğrusu olur. 

1. Anlatı Hikayeleri

Anlatı hikayeleri, genellikle bir olayın veya bir serüvenin aktarıldığı, belirli bir zaman diliminde geçen hikayelerdir. Bu hikayelerde genellikle bir başlangıç, gelişme ve sonuç aşamaları vardır. Ana karakter veya karakterler, belirli bir amaca ulaşmak, bir sorunu çözmek veya bir dönüşüm geçirmek gibi hedefler doğrultusunda hareket ederler.

Bu tür hikayelerde genellikle bir anlatıcı veya bir anlatım stili bulunur. Olaylar belirli bir sıra ve yapı içinde aktarılır. Okuyucu veya dinleyici, karakterlerin deneyimlediği olayları izlerken duygusal bir bağ kurabilir veya hikayenin içine çekilebilir.

Anlatı hikayeleri, insan deneyimlerini, felsefi konuları veya toplumsal mesajları aktarma amacı güdebilir. Temelde, anlatı hikayeleri insanların bir şeyler öğrenmelerini, eğlenmelerini veya düşünmelerini sağlar.

Bunlar bir olayı veya olaylar dizisini tanımlayan basit, doğrusal anlatılardır. Bir anlatı, dinleyiciye ayrıntıları anlatır ve genellikle onun kendi sonuçlarını çıkarmasına olanak tanır. Kişisel yaşamınızda, en iyi arkadaşınızın dün geceki kötü geçen randevusunda başına gelen talihsizlikleri anlatan bir hikâyeden bahseder. Ama bunu öğrenme bağlamında anlatır, herkesten böyle bir durumda nasıl davranacağını hayal etmesini isteyen senaryoları ve varsayımları düşünmesini ister.

 

2. Benzetmeler

Bunlar soyut fikirleri açıklamak için sembollerin kullanıldığı kısa öykülerdir. Çalışanların bir şeyi hissetmesini ancak bunu güvenli bir alanda deneyimlemesini istediğinizde benzetmeler idealdir. Karmaşık veya hassas konuların doğrudan ele alınması zor olabilir, ancak bir benzetme içinde ele alındığında, çalışanlar kendilerini dışlanmış hissetmeden yeni bilgileri alırlar. Benzetmeler, çalışanların temaları keşfetmesini gerektirir ve karakterlerin eylemlerinin sonuçlarını güvenli bir şekilde araştırabilir: yeni bir şeyler öğrenmenin ve kendi rollerini yerine getirme konusunda kendinden emin hissetmenin güçlendirici bir yoludur.

 

3. Alegoriler

Bunlar karmaşık kavramları açıklamak için metaforların kullanıldığı daha uzun hikayelerdir. Örneğin, futbol oyunu gibi bir iş konseptini parçalara ayırdıysanız, çalışanlarınızın bağlantı kurabileceği ve anlayabileceği bir şekilde adımları öğretmek için bir alegori kullanmışsınızdır. Alegorilerde, konu genellikle duygu uyandıran bir konu olmasa bile, çalışan ile içerik arasında bir bağ kurulmasına yardımcı olur. Bu da diğer yöntemler gibi öğrenmeyi daha kalıcı hale getirir. 

 

Aksiyona İlham Veren Başarılı Bir Hikaye Nasıl Yazılır?

 

Başarılı bir hikâyenin net bir başlangıcı, ortası ve sonu olmalıdır. Aynı zamanda ilişkilendirilebilir ve inandırıcı karakterlere sahip olmalıdır. Eğitim amacıyla, çalışanların hikayeyle bağlantı kurabilmeleri için karakterlerde kendilerini görebilmeleri gerekir. Karakterleri aşırı spesifik hale getirmekten veya bireyleri dışlayan özellikler kullanmaktan kaçının. İlgi çekici, bağlayıcı anlatılar hazırlarken çeşitlilikten faydalanabilirsiniz.

 

Bir hikaye her zaman okuyucunun dikkatini çeken bir kancayla başlamalıdır. Çalışanı daha ilk cümleden itibaren materyale bağlayan kancadır. En iyi uygulama, çalışanların hikayede kendileri için ne olduğunu görmelerine yardımcı olmak için hikayenin başlangıcını kullanmaktır. Bu hikaye onlara yeni bir kavram öğretecek mi? Anlatıyı takip etmek olumsuz sonuçları azaltacak mı yoksa becerilerini artıracak mı?

 

Çalışanların ilgisini çektiğinizde ve onun empatisinden faydalandığınızda, hikayenin okuyucuların ne olduğunu ve bunun neden önemli olduğunu anlayabilmesi için yeterli ayrıntıyı sağlaması gerekir. Hikayenizin bir etki yarattığından emin olmak için şu üç soruyu göz önünde bulundurun:

 

  • Hikayenin neyi başarması gerekiyor?
  • Hedef kitle kim?
  • İstenilen sonuç nedir?

 

Bu çerçeveyi göz önünde bulundurarak tanınabilir karakterleri, net bir yolculuğu ve başarıya giden yolu içeren bir hikayenin taslağını oluşturabilirsiniz. Bu şablon, etkili bir hikaye için gereken duyguları tam olarak uyandırmanızı sağlar: empati, katılım ve çalışanların motivasyonu.