Farklı ihtiyaçlara Yönelik E-öğrenme Stratejileri Geliştirmek
Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde çalışma şekilleri şekil değiştirmiş olsa da eğitime duyulan ihtiyaç azalmadığı gibi daha da artıyor.
Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde çalışma şekilleri değişmiş olmasına rağmen eğitime duyulan ihtiyaç azalmadığı gibi daha da artıyor. Uzaktan çalışma sistemiyle birlikte şirket içi iletişim çalışmaları daha da değerli hale gelirken eğitimler ise bu çalışmaların başında geliyor. O halde tüm çalışma sistemlerinde uygulanabilir nitelikte olan bazı etkin e-öğrenme modellerini açıklayalım.
1. Oyunlaştırma
Oyunlaştırma ile kurumunuzdaki ezberleri bozabilir, öğrenme sürecini kurumsal yaşamın ötesine taşıyabilirsiniz. bir sınavın veya testin yerini oyunlar alabilir ve oyunlar bilgiyi değerlendirmede aynı derecede etkili olabilir. Oyunlar, kurumsal firma çalışanlarının katılımı üzerinde harika bir etkiye sahiptir. Kurumsal alanda uygulamaya aldığınız oyunları mikro öğrenme modüllerine ayırmayı unutmayın. Bunlar herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, hatta ev rahatlığında bile yapılabilir.
2. Sosyal Öğrenme
Resmi bir çevrim içi eğitim kursu almak ve bunu çevrim içi eğitim ortamının dışında bir sohbete dönüştürmek etkili bir yerleştirme aracıdır. Sosyal öğrenme aynı zamanda kişisel gelişime yardımcı olur ve bu modelde çalışanlar akranlarına daha bağlı hissettikleri için katılımı artırır. Bu metot, bir geri bildirim platformunun oluşturulması kadar basit şekilde uygulanabilir. Rekabet yaratın ve zorluklar yaratarak başarıyı kutlayın. Çevrim içi eğitim kursunuzu sosyal bir platforma bağlayın.
3. Deneyimsel Öğrenme
Sanal gerçeklik, simülasyonlar ve interaktif senaryoların tümü, deneyimsel öğrenmenin örnekleridir. Bu metotlar aracılığıyla çalışanlarınıza yeni becerilerini deneme ve hatalar yapma şansı verin. Bu, öğrenmenin hayati bir parçasıdır. Ayrıca çalışanların performans sorunlarını tartışabilmeleri ve iyileştirme konusundaki fikirlerini açabilmeleri için kendilerini ifade edebilecekleri tartışma ortamları da yaratabilirsiniz.
4. Gerçek Zamanlı Takip ile Kendi Kendine Yönlendirilen Çevrimiçi Eğitim Aktiviteleri
Çalışanlara konuları kendi başlarına keşfetme fırsatı verin, ardından anlayışlarını genişletmek için meslektaşları ve çevrim içi eğitmenlerle iş birliği yapın. Örneğin; kurumsal öğrenciler konuya çevrim içi makaleler, videolar ve çevrim içi eğitim kitaplığı aracılığıyla araştırma yaparak başlar. Bunu, konuyu iş arkadaşlarıyla tartışmalarına ve görüşlerini paylaşmalarına olanak tanıyan canlı bir çevrim içi eğitim etkinliği izler. Onları mevcut değerlendirme sonuçlarına göre eğitimlere davet edebilir ve bunu değerli bir veri olarak sistemde kayıt altına alabilirsiniz. Böylece akran tabanlı geri bildirimler aracılığıyla eğitim kitaplığınızı mevcut bütçeniz dahilinde genişletebilirsiniz.
5. Web Seminerleri ve Çalıştaylar
Çevrim içi eğitim etkinlikleri, çalışanlara iyi bir örgün ve uzaktan eğitim dengesi sunar. Bir web semineri veya atölye çalışması çalışanlar için rehberlik sağlar. Onlara takip edecekleri bir çerçeve sunar. Çalışanların anlayışlarını derinleştirmek ve grup ortamında farklı fikirlerin tartışılmasına şans vermek için bu çevrim içi eğitim etkinliklerini sosyal medya grupları ve bloglarla eşleştirin. Onları, bilgilerini pekiştirmek ve uzmanlıklarını paylaşmak için kendi çevrim içi eğitim etkinliklerini düzenlemeye dahi davet edebilirsiniz.
Sonuç olarak eğitim modellerinizi geliştirirken bu eğitimi ne şekilde sunduğunuz da oldukça önemlidir. İçerikler farklı cihazlardan erişilebilir nitelikte olmalıdır. Bu esneklik, eğitim içeriğinize zamanın ve mekânın ötesinde bir nitelik kazandırır. Çalışanlarınızla meslektaşları arasında kurulacak bağı güçlendirmeye odaklanın. Teoriyi pratiğe dönüştürmeyi hedefleyin. Aynı anda eğiten, test eden, etkileşim yaratan ve eğlendiren modeller geliştirin. Çalışanlarınızı uygulama, deneyim ve iş birliği içeren bir dünyaya davet edin.
E-öğrenme çalışmalarınızın etkinliğinizi artırmaya yönelik içerikler paylaşmaya devam edeceğiz, bizi takipte kalın.