Yenilikçi Teknolojiler - Eğitimin Geleceği

Son yıllarda eğitimin çehresi, internet bağlantısının gittikçe yaygınlaşması ve farklı düşünmeyi teşvik eden teknolojik gelişmelerle birlikte tümden değişti.

Yenilikçi Teknolojiler - Eğitimin Geleceği

Son yıllarda internet bağlantısının gittikçe yaygınlaşması ve farklı düşünmeyi teşvik eden teknolojik gelişmelerle eğitimin çehresi tümden değişti. Tüm eğitim düzeylerindeki sınıflar; çevrim içi dersler, okullardaki akıllı teknolojiler ve öğrencilerin çevrim içi erişimi gibi yollarla bu ''yeni normale'' ayak uydurmaya çalışıyorlar.

Eğitimciler de, eğitim ve teknoloji arasındaki bu yadsınamaz bağı benimsemeye başladılar. Yakın zamanda yapılan bir Gallup araştırması, öğretmenlerin %81'inin sınıf ortamında dijital öğrenme araçlarının kullanımını önemli gördüklerini göstermiştir. Ek olarak, %57'lik bir kesim de dijital öğrenme araçlarının, bilgiyi kişiselleştirmekte daha etkili olduğuna ve öğrencileri okulla ve öğrenmeyle daha iç içe bir ortam oluşturduğuna inandığını belirtmiştir. Ayrıca, teknoloji ile iç içe büyümüş öğrencilerin %90'ı okulda haftanın en az birkaç günü dijital araçları kullanmaktadır.

Fakat, eğitim teknolojileri asıl hünerini sosyal mesafe ve uzaktan eğitim zamanlarında gösterdi. Bu sürecin sonucunda sayısız alanda büyük fırsatların doğacağının beklenmesiyle birlikte değinilmesi gereken bazı güçlükler de bulunuyor.

Erişim Eşitsizliği
Yeterli hizmeti alamamış toplulukların yüksek hızlı internete ve laptop ve tablet gibi donanıma erişimlerinin kısıtlı olması, eğitim teknolojilerinin evrensel olarak benimsenmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Sınıf içinde ve sınıf dışında teknolojiye olan bağlılığımız giderek artarken bu engel, yerel ve genel yöneticiler ile birlikte özel sektör yatırımlarının hep birlikte çözmesi gereken bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

CNBC'nin haberine göre, teknolojinin daha erişilebilir olmasını hedefleyen şirketlerden birisi, yakın zamanda uzaktan öğrenim kayıt harcını kaldıran ve kırsal alanda yaşayan öğrencilerin kaliteli öğretime erişimini sağlamaya yardım etmeyi amaçlayan Byju. Şirketin öğrenme uygulaması; ilk ve ortaokul müfredatlarını temel alarak kısa video içerikleri sunan bir abonelik servisi şeklinde işliyor.

Eğitimciler İçin Öğretimi Kişiselleştirme Eğitimi
Okullar sadece yeni teknolojiyi uygulamaya hazırlanmamalı, aynı zamanda öğretmenlerin hem sanal ortamda hem de sınıf ortamında eğitim teknolojilerini kullanmak ve bir sorun oluştuğunda sorunu gidermek için eğitimli olduklarından emin olmalıdırlar.

Ek olarak öğretmenler, farklı gelişim seviyelerindeki öğrencilere hitap edebilmek için farklı yollar geliştirebilirler. Herkese daha akıllı teknoloji sağlayabilmek adına sürekli yeni cihazlar, programlar ve yazılımlar geliştiriliyor ve bunlar gelişmemiş toplumları da kapsayacak şekilde imkanlar oluşturmayı hedefliyor. EdTech Dergisi, ''örnek olarak sanal gerçeklik ile otizm spektrum bozukluğuna sahip öğrencilerle çalışırken teknolojinin faydalarını gördük. Onlara gerçek dünyada sergilemeden önce bazı davranışları gerçek hayata benzer simülasyonlarda defalarca sergileme imkanı sunduk'' şeklinde teknolojinin eğitimdeki önemine dikkat çekiyor. Sanal gerçeklik konusunda bu örnek buz dağının sadece görünen yüzü.

Sanal Gerçeklik
Sanal gerçeklik (VR) ve arttırılmış gerçeklik (AR) daha erişilebilir hale geldikçe okullar da bu teknolojiyi sınıflarda kullanmanın ve müfredatlarını güçlendirmenin yollarını aramaya başladı. Sanal gerçekliğin sınıflara entegrasyonunun şimdiden öğrenciler arasında yaratıcılığı beslediği, bilgi öğrenmeye yardımcı olduğu ve öğrencilerin derslere olan ilgilerini artırdığı kanıtlandı.

Yüksek Öğretimde Yeni Bir Yapı
Birçok üniversite sırtlarını sadece teknolojiye dayamanın yerine tamamen benimsemeyi tercih ediyor. New York Times, özel öğrenim raporunda öğrencilerin üniversite eğitiminin geleceğini şekillendirmesi için yenilikçi fikirleri keşfetmelerine olanak tanıyan Southern New Hampshire Üniversitesi'nin bir kolu olan Sandbox ColLABorative'in altını çiziyor. Bu partnerlik sayesinde üniversite öğrencileri, sanal gerçeklik ya da yapay zekaya sahip öğretim asistanlarını kullanarak dil öğrenimi teorilerini test etme fırsatına sahip oluyorlar. Bildiğimiz üzere elinin altında teknoloji ile büyüyen şu anki üniversite çağındaki nesil yakın zamanda ortaöğretimi de değiştirebilecek bir güce sahip olacak.

Covid-19 sürecinde Online Eğitim
Tüm dünyada okulların, üniversitelerin, eğitim merkezlerinin ve eğitim tesislerinin yüz yüze aktiviteyi durdurması sonrasında, çevrim içi eğitimi mümkün kılan teknolojilere olan talepte patlama yaşandığını gördük.

Fakat dijital öğrenmeyi kullanan tek kurumlar okullar değil. Birçok endüstri kolu da hem elverişlilikten hem de gereklilikten dolayı sanal eğitimlere başlamış durumda. Örnek vermek gerekirse, sağlık kuruluşları, çalışanlarını temaslı takibi üzerine eğitiyor ve üreticiler sanal gerçekliğin kapasitesiyle birlikte uzaktan öğrenme yeteneklerini geliştiren online bir ''staj'' uyguluyor.

Covid-19 sonrası yaşamın neye benzediğini keşfetmeye devam ederken ilerleyen süreçte daha fazla online eğitimin sunulacağı gerçeğini kabul etmek önem arz etmektedir. Eğitim sektöründe teknolojinin geleceği sadece heyecan verici değil, aynı zamanda okul öncesinden doktoraya kadar tüm öğrencilerin hayatları için çok önemlidir. Teknoloji sektöründe olan bizler, sadece yenilik yapma ve sınırları zorlamada değil, aynı zamanda bu zamanın inanılmaz ivmesinin tüm toplulukları ve insanları kapsamasını sağlamasında önemli bir role sahibiz.

Herkes için daha akıllı teknoloji inancı; ırk, kültür, cinsiyet, yönelim, gelir, yaş, ya da fiziksel aktivite fark etmeksizin herkesin teknolojinin sınırsız olanaklarına erişimine imkan tanımalıdır. Gelecek, hepimize fayda sağlayacak olandır.