Perakende Sektöründe Başarılı Bir Oryantasyon Süreci Sunmak
Çalışanlar hangi sektörde olursa olsun şirketlerin en değerli varlığıdır. Perakende sektöründe de bu gerçeklik varlığını sürdürür ve yeni işe alımlar ise maksimum özen ve hassasiyet gerektirir.
Çalışanlar hangi sektörde olursa olsun şirketlerin en değerli varlığıdır. Perakende sektöründe de bu gerçeklik varlığını sürdürür ve yeni işe alımlar ise maksimum özen ve hassasiyet gerektirir. Peki ya neden ve perakende sektöründe bu özeni göstermek nasıl mümkün olur?
2022 yılında perakende sektöründe işe alımlar
Antik Yunan'ın erken dönem pazarlarından 18. yüzyılın aile şirketlerine ve 1950'lerin ilk alışveriş merkezinden e-ticaret devrimine kadar, perakendecilik, toplumların nasıl ticaret yaptığının veya tüketim alışkanlıklarının kritik bir parçası olmuştur.
Ticarette sınırlar yoktur ve özellikle günümüzde yaşanan teknolojik gelişmeler ile tüm ihtiyaçlarımız parmaklarımızın ucuna gelmiştir. Teknoloji, hem çevrim içi hem de çevrim dışı olarak ödeme işlemlerini kolaylaştırır. Bu durum perakende işletmelerinin nasıl büyümeye devam edeceğine yönelik büyük fırsatlar ve ciddi zorlukları ortaya koyar. Yüksek tempolu ve değişken tüketim malları ve hizmetleri dünyasında fark yaratabilecek bir şey varsa, o da bir şirketin çalışanlarıdır.
Çalışanlara yönelik güçlü eğitim olanakları ve ortaklık bilincini yaratma, açık iletişim sürdürme gibi değerler güvenilir bir iş gücü bulmanın ve bunu korumanın anahtarıdır. Çalışanlarınız ile aranızdaki bağ işe alım süreciyle başlar, kurumların çalışanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakmak için yalnızca bir şansı vardır. Bu nedenle oryantasyon süreci oldukça önemlidir.
Eğlenerek öğrenmek ve oryantasyon sürecine ödülleri dahil etmek
1954 yılında Walt Disney tarafından ilk kez ortaya koyulan “Edutainment” kavramı günümüz teknolojik dünyasında eğlenerek öğrenmenin mümkün olduğunu ifade etmektedir. Bu yaklaşımdan yola çıkarak zamanla daha da geliştirilen bu modeldeki öğrenme sistemleri şirket içi eğitimleri çok daha eğlenceli ve verimli hale getirmiştir. Şimdi perakende sektöründe en az bir akıllı cihaz ile görevlerini sürdüren çalışanlara yönelik 5 etkin e-öğrenme stratejisini açıklayalım.
1. Kullanıcı dostu e-öğrenme
E-öğrenme platformlarının panelleri kullanıcı dostu olmalıdır, bu noktada mevcut sisteminizin tasarımının oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz. Ara yüzü doğru şekilde tasarlanmış bir platform öğrenme süreçlerine hız kazandıracak, konuyu eğitim olmanın ötesinde bir keşfe dönüştürecektir.
2. Farklı öğrenme stillerini keşfedin
Her bir bireyin öğrenme modeli birbirinden bağımsızdır, farklıdır. Standart bir oryantasyon süreci çalışanlar üzerinde baskı yaratabilir. Bu nedenle çalışanların motivasyonunu artıran ve kişiselleştirilebilir yapıda eğitimler sunmak oldukça önemlidir.
3. Eğitim değil, deneyim tasarlayın
İK personeli yalnızca bir eğitim içeriğini değil, bu içeriğin deneyime dönüştürülme sürecini de titizlikle ele almalıdır. Böylece çalışanlar e-öğrenme sisteminin bir kullanıcısı haline gelirler. Gelişimin sürekliliği sağlanırken şirket içi eğitimler kendi kendine yeten, sürekli gelişimi teşvik eden, ilgi çekici ve harekete geçirici bir nitelik kazanır.
4. Microlearning modelini uygulayın
E-öğrenmeye göre daha çevik bir yaklaşım olan “microlearning” kavramıyla tanışın. Bu model iyi bir tasarımla ve güçlü multimedya bağlantılarıyla doğru zamanda, doğru kişiye gerekli bilgiyi ulaştırır. Mikro öğrenme platformları, sistem üzerinden görüntülenen tarihlere ve değerlendirmelere göre ilerlemeyi izler ve raporlama imkânı sunar.
5. Oyunlaştırmayla gelen başarı
Oyunlaştırma, öğrenme sürecindeki en başarılı metotlardan biridir. Haftalık tablolar, eğitim serileri, başarı seviyeleri gibi oyunları andıran ögeler katılımı artırırken çalışanlarınızı tanımanızı da sağlar. Oyunlaştırma insani duygulara dokunarak bilgilerin daha iyi benimsenmesini ve sonuca yönelik başarılı geri bildirim alınmasını destekler. Hem çalışanlar hem de işverenler bu model ile verilen emeklerin sonuçlarını daha belirgin şekilde görebilirler.
Oryantasyon yalnızca başlangıçtır
Güçlü bir işe alım süreci uzun vadeli ve karşılıklı fayda sağlayan bir ortaklığın nasıl olması gerektiğini belirler. Kariyer gelişimi ve iş yeri dinamiğinin takibinin doğru şekilde yapılmasına imkân sunar. Etkin bir oryantasyon süreci üç ay ila bir yıl aralığında sürebilir. Çalışanlar, işlerinde iyi performans göstermeleri için gereken tüm kaynakları aldıktan sonra, süreç sürekli açık iletişim haline gelir. İyi kurulmuş bir sistemin faydalarının netleştiği yer burasıdır. Şeffaf görev ataması, doğrudan ve verimli bilgi paylaşımı, açık geri bildirim kanalları, dahil olan tüm ortaklar için görünürlük ve hesap verebilirliğe değer veren sağlıklı bir iş ilişkisinin temeli bu aşamada oluşturulur.