E-Öğrenme Tasarım ve Geliştirmede Kaçınılması Gereken Hatalar

E-öğrenme sektöründeki hızlı evrim, şirketlere büyük maliyet ve zaman tasarrufu sağlarken, kullanıcılarda etkileşim eksikliği ve problem çözme gibi sorunlar hala çözülebilmiş değil. Bu nedenle yazıda e-öğrenme tasarım ve geliştirme sürecinde bu zorluklarla karşılaşmamanız için tavsiyelerde bulunacağız.

E-Öğrenme Tasarım ve Geliştirmede Kaçınılması Gereken Hatalar

Fortune 500 firmalarının teknoloji tabanlı eğitimlerinin %73,6'sı çevrimiçi olarak yapılıyor. E-öğrenme, 200 milyar dolarlık büyüklüğündeki kurumsal eğitim sektörünün 56,2 milyar dolarını oluşturuyor. E-öğrenme, son 10 yılda eğitim endüstrisini kökten değiştirdi. E-öğrenme sektöründeki bu hızlı evrim, şirketlere büyük maliyet ve zaman tasarrufu sağlarken, kullanıcılarda etkileşim eksikliği ve problem çözme gibi sorunlar hala çözülebilmiş değil. Bu nedenle yazıda e-öğrenme tasarım ve geliştirme sürecinde bu zorluklarla karşılaşmamanız için tavsiyelerde bulunacağız.

E-Öğrenme Tasarım ve Geliştirmedeki Hatalar

1.   Hedef kitleyi anlamamak.
E-öğrenme tasarımına başlamadan önce, hedef kitleyi ve öğrenme hedeflerini iyice anlamalısınız. “Ne öğrenmeleri gerekiyor, ilgi alanları neler, deneyim seviyeleri veya eğitim seviyeleri nedir?” gibi soruları cevaplamanız gerekir. Bu araştırmaya yeteri kadar zaman ayırmamak, tüm eğitimi zaman kaybı haline getirecektir, çünkü kullanıcılar dersle ilişki kuramayacak ve tam verim alamayacaklardır.

2.   Metin ağırlıklı sayfalar oluşturmak.
E-öğrenme, bilişsel yük teorisine dikkat ederek tasarlanmalıdır. Bu teori, kullanıcıların bilgiyi ancak zihinsel kapasitelerini aşırı yüklemediği takdirde öğrenebileceğini ve akıllarında tutabileceğini öne sürmektedir. E-öğrenme, kullanıcının zihnini metin ağırlıklı sayfalara yazılmış birçok bilgiyle doldurursa, öğrenci üzerindeki bilişsel yük fazla olacaktır. İyi eğitimler, alakasız bilgiler vermekten kaçınır ve karmaşık kavramların paragraflar veya madde işaretleri yoluyla küçük ve kolay anlaşılır bir şekilde iletilmesini sağlar. Eğitimde sadece bilgileri özetlemek yerine, eğlenceli bir öğrenme deneyimi sunulmalı ve öğrencinin dikkatini korunmalıdır.

3.   Alakasız resim ve görseller eklemek
Bir resim bazen bin kelimeye bedeldir, ancak resim anlamlıysa. E-öğrenmede kullanılan alakasız ve düşük kaliteli görüntüler yalnızca kullanıcıların dikkatini dağıtacaktır. Eğitimleri tasarlarken, resimleri konuyla ilgili ve uygun seçmelisiniz.

4.   Navigasyon kolaylığına çok dikkat etmemek.
En iyi içeriği ve görüntüleri tasarlamak için çok zaman harcasanız bile, eğer kullanıcılar sayfalar arasında gezinemiyorsa ve istediğini kolayca bulamıyorsa, tüm içerik anlamsız hale gelir. Akıllı telefonların ve dokunmatik ekranların ortaya çıkmasıyla birlikte, insanların tarama ve gezinme kalıpları olağanüstü bir şekilde değişti. Bu nedenle, e-öğrenme ders tasarımcısı olarak eğitim modülünde gezinmenin kolay olmasını ve kullanıcıların bilgi aramasının kolay olmasını sağlamak için özel dikkat göstermeniz gerekir.

5.   Teknolojiye çok fazla odaklanmak.
Tonlarca yazma aracı, oyun geliştirme ve simülasyon geliştirme araçları, etkileşim araçları ve öğrenme yönetim sistemlerinin bulunduğu bir alanda teknolojiden bunalmak gayet doğaldır. Araç ve teknoloji seçimine çok fazla zaman ve enerji harcama konusunda dikkatli olmalı ve gerçek öğrenme çıktılarını sunmaya odaklanmalısınız. Bu sonuçlara ulaşmada yardımcı olabilecek teknolojileri seçmeniz, fakat gerektiğinden fazla odaklanmamanız gerekir.

6.   E-Öğrenmede geleneksel sınıf eğitimini taklit etmek.
Sınıf eğitimi ve e-öğrenme, kullanıcılara eğitim ve beceri kazandırmak için tamamen farklı iki yöntemdir. Eğitimin doğası, metodolojileri ve öğrenci beklentileri bu iki yöntemde tamamen farklıdır. E-öğrenme, sınıf eğitimindeki birçok özelliği benimserken, etkili eğitim sunmak için kullanılması gereken bazı benzersiz özelliklere sahiptir. E-öğrenme aracılığıyla kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunabilir, hikayeler anlatabilir ve kullanıcıların ses ve video kullanımıyla etkileşimde bulunmalarını sağlayabilirsiniz.

7.   Sosyal öğrenmeyi görmezden gelmek.
Öğrenmenin %80'inin etrafımızda, okul dışındaki informal öğrenme alanında gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Bu bilgi tabii ki de örgün eğitimin önemini azaltmıyor. Ancak günümüzde insanların sosyal medyaya alışkın olduklarını ve sosyal etkileşimler yoluyla sürekli bir şeyler öğrendiklerini kabul etmeliyiz Sosyal öğrenmeyi tamamen göz ardı etmek büyük bir hata olabilir. E-öğrenmeye sıkı sıkıya entegre edilmiş informal öğrenme deneyimleri oluşturmanız gerekir.

8.    Kullanıcıların zorlamayan değerlendirmeler oluşturmak.
Eğitim içindeki periyodik değerlendirmeler ve alıştırmalar, kullanıcıların bilgiyi özümseyip özümsemediklerini belirleme fırsatı sunar. Bu tarz sınavlarla bilgileri özetleyebilir ve kullanıcıların bilgileri uzun süreli belleğe işlemelerini sağlayabilirsiniz. Fakat bu değerlendirmeler kullanıcıların seviyesini çok altında olmamalıdır.

9.    E-öğrenme içeriğinin yanlış yönetimi.
Anlamlı ve çarpıcı e-öğrenme tasarımının yanı sıra eğitimlerin sürdürülebilirliğine de dikkat etmeniz gerekir. İhtiyaç duyulması halinde eğitim içeriğini, resimleri, metinleri veya animasyon dosyalarını güncellemek kolay olmalıdır.

Doğru ve etkili e-öğrenme oluşturulması elbette önemlidir. Ancak e-öğrenme stratejisinin organizasyonel hedefler ve iş ihtiyaçları ile uyumlu olmasını sağlamak da çok önemlidir. Doğru araç ve teknoloji seçiminin yanı sıra, e-öğrenme tasarım ve geliştirme ekibinin ve ayrıca projedeki diğer paydaşların rolleri ve sorumlulukları açıkça tanımlanmalıdır.