E-öğrenmenin Bugünü ve Geleceği: 2022 Trendleri

E-öğrenmeye yönelik talepler pandemi döneminde artmış gibi görünse de aslında bu ilginin başlangıcı daha önceki yıllara uzanıyor. 2019 yılında e-öğrenme alanında yapılan yatırımlar 18.6 milyar dolara ulaşmış olmakla birlikte 2025 yılı için bu rakamın 350 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu öğrenim modeli sürekli gelişiyor ve yenileniyor. Mevcut koşulları da göz önüne aldığımızda 2022 yılında bu alanda güçlü bir büyüme yaşanacağını söyleyebiliriz.

2022’de gündem: E-öğrenme
Pandemi süreciyle birlikte mesafeleri ortadan kaldıracak modellere duyulan ihtiyaç arttı. Şu anda dünya genelinde yaklaşık 1.2 milyar çocuk güvenlik tedbirleri sebebiyle okula gidemiyor. Eğitim sisteminin devamlılığının sağlanması için güvenilecek tek araç ise teknoloji.

Çevrim içi öğrenme platformlarının sayısı hızla artarken, bu platformlar üzerinden yapılan eğitimlere, eskiye oranla 8 kat fazla başvuru oluyor. Sürekli artan talepler bu sektöre sürekli yenilik getirirken kullanıcılar tarafından bu yenilikleri takip etmek de güçleşiyor. Şimdi 2022’nin e-öğrenme trendlerini açıklayarak bu konuya yakından bakalım.

Oyunlar, Aktif Öğrenmeyi Teşvik Etmenin Mükemmel ve Yaratıcı Bir Yoludur
Aktif öğrenme, pasif bir şekilde kitap okumak ve soruları cevaplamak yerine öğrencilerin, öğrenme sürecinin bir parçası olduğu öğrenme deneyimini tanımlar. Oyunlar, öğrencilerin eğitim içeriğine odaklanmasını kolaylaştırırken öğrenme sürecinin eğlenceli hale gelmesine yardımcı olur. Bu nedenle son dönemde e-öğrenme alanında sıklıkla oyunlarla karşılaşıyoruz ve bu oyunları görmeye devam edeceğiz.

Kişiselleştirme, E-öğrenimle Gelen Önemli Bir Trenddir
Çevrim içi öğrenmenin öne çıkan bazı yönleri, öğrencilerin giderek daha kişiselleştirilmiş dersler almalarına olanak sağlar. Bu kişiselleştirme trendi her geçen yıl daha da artarak devam edecektir. Bu model öğrencilerin tam olarak ihtiyaç duydukları noktalarda etkin şekilde öğrenim görmelerini kolaylaştıracaktır.

Akıllı Cihazlar E-öğrenmeyi Son Derece Esnek Hale Getiriyor
Öğrenciler artık iş yerlerinde ya da yolculuk sırasında, öğle yemeğinde veya akşam dinlenme saatlerinde çevrim içi sınıflara katılabiliyor. İnternet hızının artması bu olanağı sunarken teknolojik cihazlardaki gelişim de telefon, tablet, dizüstü bilgisayar gibi araçlardan bu eğitimlere katılma imkânı veriyor. E-öğrenme zamansız ve mekânsız bir öğrenme modelidir.

Akran Öğrenimi Hız Kazanıyor
Son dönemde gündeme gelen bazı eğitim platformları eşli görüşmeye ve bu yolla öğrenmeye yönelik bir hizmet sunuyor. Böylece öğretmenler ve öğrenciler arası gerçek zamanlı bir canlı ders deneyimi yaşanıyor. Bu öğrenme modeli akranlar arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağlarken kişilerin iletişim becerilerini geliştiriyor ve öğrenim süreçlerine başarı kazandırıyor.

Nicelik Değil, Kalite Ön Planda
Ortalama çevrim içi eğitim süresi 15-30 dakika arasındadır. Klasik eğitim anlayışında uygulanan ve zaman zaman 2 saate kadar çıkabilen süreler videolu eğitimlerde daha kısa olmasına rağmen öğrenim başarısı e-öğrenme modelinde çok daha yüksektir. Kısa süreli ancak yüksek konsantrasyon ile gerçekleştirilen eğitimler öğrencilerin ilgisinin canlı kalmasını ve başarının artmasını desteklemektedir.

Yapay Zekânın Kullanımı Tüm Sektörlere Ulaşacak
Artırılmış gerçeklik uygulamaları öğrenmeyi etkili bir şekilde geliştirebilir, öğrencilere geri bildirim sağlayabilir ve öğrenme deneyimini kişiselleştirebilir. Bu modele bir örnek olarak öğrencilerin yeni öğrenmekte oldukları dili bilgisayar ortamında pratik etmelerinin mümkün olması gösterilebilir.

Bu modelle birlikte, dijital hatırlatıcılar ve çoktan seçmeli testleri işaretleme gibi otomatik görevler de gelişecek ve daha etkili hale gelecektir. Yapay zekâ şu anda bir öğretmenin yerini alamasa da teknolojik gelişmeler ışığında gelecekte bu gerçeklik de değişebilir.

VR, AR ve MR Hızla Büyüyor
Sanal, Artırılmış ve Karma Gerçeklik, hızla büyümeye devam ediyor. 2023 yılında dünya çapında 6.86 milyon VR/AR cihazının sevk edileceği ve pazarın 2022'de 209.2 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. İşletmeler ve eğitmenler, öğrencileri bu yeni, heyecan verici öğrenme ortamına çekmek için bu hızla büyüyen pazardan yararlanıyor. Sanal gerçeklik tabanlı öğrenme öğrencileri eğitim sürecinin ötesinde yeni bir teknolojik deneyime davet ettiği için öğrenme üzerindeki başarı açısından da oldukça etkili oluyor. İstekli öğrenciler, eğitimdeki başarının temel ögesidir.

Sonuç
2023 yılına kadar çevrim içi trafiğin %82’sinin video içeriği olacağı öngörülüyor. Video tabanlı öğrenme ile video öğrenimi artarken bu eğitim süreçlerine robotların da dahil olacağı tahmin ediliyor. Bu doğrultuda kurumların da eğitimlerini online olarak sürdürerek bu gelişime entegre olması başarı açısından olmazsa olmaz bir gerçeklik. İçeriğimizde aktardığımız bu trendlerden yararlanın ve bunları çevrim içi derslerinize veya canlı derslerinize dahil edin. Öğrencilerinizin ilgisini canlı tutun, yeni teknolojilerin keyfini çıkarın ve her geçen gün bilginizi artırmaya devam edin.