E-Öğrenme Geleneksel Eğitime Tamamen Alternatif Olabilir mi?

E-öğrenme, hem örgün hem de kurumsal eğitimde devrim yarattı. Peki e-öğrenme, eğitimin geleceğini şekillendirmede beklendiği kadar önemli bir rol oynayabilecek mi? Yüz yüze eğitim hayatımızın bir parçası olmaya her zaman devam mı edecek?

E-Öğrenme Geleneksel Eğitime Tamamen Alternatif Olabilir mi?

E-öğrenme hem okullarda hem de şirketlerde sunulan eğitimde devrim yaratarak öğrencilerin ve çalışanların rahat bir atmosferde kendi hızlarında öğrenmelerini mümkün hale getirdi, ayrıca eğitim materyallerinin iletilme şeklinde de önemli değişikliklere neden oldu. Bu yazıda online eğitimin yüz yüze eğitime alternatif olup olamayacağını konuşacak, online eğitimin hangi konularda daha kabiliyetli olduğundan bahsedeceğiz.

1. Kullanıcılar Geleneksel Eğitime Göre Daha Fazla Bilgi Öğrenirler

IBM'e göre, multimedya içeriği kullanan online eğitimleri alan kullanıcılar, geleneksel yüz yüze derslerdeki kullanıcılardan beş kat daha fazla bilgi öğreniyor. Online eğitimler, kullanıcılara kendi çalışmaları üzerinde tam kontrol sağlıyor, bu sayede kullanıcılar kendi hızlarında çalışarak ihtiyaçları doğrultusunda bilgi öğreniyor. Eğitimde önceden bildikleri kısımlar varsa daha hızlı, kavramak için daha fazla zamana ihtiyaç duydukları kısımlarda ise daha yavaş hareket ederek kendi tempolarını ayarlayan kullanıcılar, daha efektif bir öğrenme süreci geçiriyor.

2. Online Eğitim İle Akılda Kalıcılık Artıyor

Yüz yüze eğitimde eğitmenlerin birçoğu, dönem boyunca kullanıcıların derslere olan ilgisini korumak için mücadele eder. Amerika Araştırma Enstitüsü'ne göre, e-öğrenme için durum aynı değil. Online eğitim yaklaşımı, ders materyallerinin ve eğitimlerin akılda kalıcılığını %25 ila %60 arasında artırıyor. Daha ilgi çekici multimedya içerikler, bireylerin müfredatı nasıl tükettiği konusunda daha fazla esneklik gibi temel faktörlerin bu büyümeye önemli ölçüde katkıda bulunuyor.

3. Online Eğitim Daha Az Zaman Alır

Kurumsal e-öğrenme üzerine yapılan bir Brandon Hall analizine göre, kullanıcılar e-öğrenmeye geleneksel bir sınıf ortamında harcadıklarından %40 ile %60 daha az zaman harcıyorlar. Ayrıca e-öğrenme yaklaşımlarının çoğunun, eğitim izlemelerini uygun gördükleri şekilde düzenlemelerine imkan sağladığını belirtelim. Çok fazla zaman ayıramayacakları durumlarda öğle yemeği molalarında her gün sadece yarım saat bile yeterli olacaktır.

4. Sık Ölçme ve Değerlendirme Dikkat Dağıtıcı Unsurları Azaltmaya Yardımcı Olabilir

Online eğitimin avantajlarından bir diğeri, değerlendirmeyi daha düzenli bir süreç haline getirebilmesidir. Bir veya iki büyük sınav yerine multimedya içeriklerini ve öğrenme materyallerini düzenli kısa sınavlarla değerlendirmek, kullanıcıların eğitime daha odaklı olmalarına yardımcı olabilir. Harvard araştırmacıları, bu kısa ve düzenli sınav sistemini benimsemenin kullanıcıların dikkatini daha az dağıttığını, not almayı dört katına çıkardığını ve eğitim materyalinin hatırlanmasını geliştirdiğini bulmuşlardır. Ayrıca kullanıcılar ne kadar sık değerlendirilirse, eğitmenlerin kullanıcıların gelişimlerini daha iyi takip edebileceklerini belirtmekte de fayda var.

5. Çalışanların Daha Verimli Çalışmasına Yardımcı Olur

Teknolojik eğitim yöntemlerini benimseyen şirketler, yakın tarihli bir araştırmaya göre çalışan başına %26 daha yüksek yatırım getirisi (ROI) elde ediyor. E-öğrenme, çalışanların profesyonel gelişim fırsatlarını çeşitlendirmelerine yardımcı olurken aynı zamanda çalışan mutluluğunu da artırdığından kazan-kazan durumu oluşturuyor. Bu sayede çalışanlar kendilerine daha fazla değer verildiğini hissediyor ve işten istifa etme yüzdeleri düşüyor.

 

E-öğrenme yakın gelecekte sanılanın aksine aşamalı olarak geleneksel öğrenmenin yerine geçmeyecek. E-öğrenme, bilgisayar ve cep telefonu sahibi bireylerin sayısı dünya çapında arttıkça daha uygulanabilir ve erişilebilir hale gelecek. Bunun yanında internet bağlantı hızları iyileşiyor ve daha fazla multimedya eğitim yönteminin kullanılmasına olanak tanıyor. Bu nedenle e-öğrenme, geleneksel öğrenmeye yardımcı olarak kullanıldığı bir rol sahibi olacak.

İyi olarak nitelendirilebilecek e-öğrenme tabanlı eğitimler, öğrenmeyi iyileştirmek ve iyi öğrenme deneyimi sağlamak için yüksek kaliteli multimedya içerikleri, farklı değerlendirme çeşitleri ve oyunlaştırma içermelidir. Her zaman olduğu gibi öğrenme, özünde kullanıcının ilgisini çekmekle ilgilidir.