Çalışanların Çevrimiçi Kurumsal Eğitim Hakkındaki Ön Yargıları
Çalışanlarınız eğitimlere ilgisiz mi görünüyor? Ya da katılım oranlarının yavaş yavaş düştüğünü mü fark ettiniz? Eğitime dair ön yargıları katılımlarını engelliyor olabilir mi?
Çevrimiçi Kurumsal Eğitime Katılımı Azaltan Ön Yargılar
Çalışanlarınızın kurumsal eğitim programlarınızdan sessizce ayrıldığını fark etmek muhtemelen hiçbir yöneticinin hoşuna gitmeyecek bir durumdur. Bu durum birçok farklı sebepten kaynaklanabilir. Örneğin işte veya evde yoğun ve gergin bir dönem geçiriyor olabilirler. Ya da sorun eğitimin kendisinde olabilir. Kurumsal eğitim fikrinin bir engel oluşturduğu başka durumlar da vardır. Çalışanlar, deneyimin nasıl sonuçlanacağı veya çabaya değip değmeyeceği konusunda olumsuz eğitim algılarına sahiptir. Peki bu potansiyel sorunları nasıl belirleyebilirsiniz ve çözmek için neler yapabilirsiniz? Bu yazıda çalışanların ilgilerini artırabilmeniz için nelerin yanlış gidiyor olabileceğine dair bazı örnek durumlar vereceğiz.
1. Bilgisayar Okuryazarlığı
Günümüzün genç nesli bilgisayarları, telefonları ve tabletleri doğduğundan beri kullanıyor. Fakat daha eski nesiller için diğer uç nokta daha olası bir senaryo. Çünkü geçmişte dijital dünyaya çok fazla erişimleri olmadı. Bu da genellikle çevrimiçi eğitimde başarılı olma yeteneklerinden şüphe duymalarına neden olur. Ne yapacaklarını veya eğitim materyallerini nasıl kullanacaklarını bilememe ihtimalinden korkarlar. Bu korku ise bazen onları denemekten bile alıkoyar.
Bu nedenle süreç boyunca onlara yol gösterebilecek bilgisayar meraklısı genç bir çalışanla eşleştirin. Eşleştirilen genç çalışan, olası soruları cevaplamak için sürekli iletişim kurabileceği bir konumda olmalıdır. Genç çalışanı/danışmanı dikkatlice seçmelisiniz. Arkadaş canlısı, yargılayıcı olmayan ve iyi öğretmen olabilecek potansiyeldeki çalışanları seçmeye özen gösterin, çünkü bildiği şeyi bilmeyen birisine anlatmak herkesin yapabileceği bir iş değildir.
2. Bağlam Dışı Eğitim
Eğitimde sağlanan içerik, bazen çalışanların problemlerinden daha büyük bir problem teşkil eder. Çalışanlar geçmişteki eğitim deneyimlerinde uygulama ve gerçek senaryolar yerine sürekli teorik eğitim almış ve fayda görmemiş olabilirler. Seçilen konular işte yaptıklarıyla alakasız olabilir. Bu nedenle eğitimlerin işleriyle alakalı olduğundan emin olmak için konuları gözden geçirin. Eğitim içeriğine karar verdikten sonra çalışanlara arka plan bilgileri sunarak içeriğin alaka düzeyini onların da görmelerine yardımcı olun. Örneğin eğitimde üretkenliği artırmak yerine işleri karmaşıklaştıran bir görev eklemiş olabilirsiniz. Çalışanların öğrendikleri becerileri nerede ve nasıl kullanabileceklerine dair gerçekçi örnekler verin veya uygulamalı senaryoları hayata geçirin.
3. Olumsuz Eğitim Deneyimleri
Birçok durumda, çalışanlarınızın problemleri çocukluğa kadar uzanır. Okulda kötü performans göstermiş, öğretmenleri tarafından azarlanmış ya da akranları tarafından zorbalığa uğramış olabilirler. Bu da eğitime karşı olumsuz bir tutum benimsemelerine neden olmuş olabilir. Bu tür tutumların değişmesi genellikle zordur ama imkansız değildir. Çalışanlarınızla konuşarak eğitime karşı neden ön yargılı olduklarını öğrenebilirsiniz.
Ancak bu görüşmeyi yapmak için doğru kişiyi seçmelisiniz. Çalışanınızın yanıt veremeyecek kadar korkmuş ve gergin hissetmesini istemezsiniz. Daha da kötüsü ise sizi memnun etmek için kendi hissettiklerini değil, duymak istediklerinizi de söyleyebilirler. Size gerçeği söylemediklerinde ise sorunu çözemezsiniz. Sorun eğitime genel bakış açılarıysa, onlara "okul gibi hissettirmeyen" alternatif eğitim şekilleri sağlayabilirsiniz. Uzun soluklu metinler yerine, videolar, animasyonlar, simülasyonlar ve oyunlar aracılığıyla öğrenmelerini sağlayacak yaklaşımlar benimseyebilirsiniz.
4. Belirsiz Eğitim Yol Haritası
Bazı insanlar anı yaşar, bazıları ise nereden geldiklerine ve nereye gittiklerine dair net bir haritaya ihtiyaç duyar. Bu yüzden eğitim senaryosunda bile mevcut eğitimlerin bir öncekiyle ne bakımdan bağlantılı olduğunu bilmek isterler. Bundan sonra ne olacağını da merak ederler. Bu tür insanlar bu yol haritasını öğrenmek için çaba harcamaktan memnun olmazlar. Sadece siz söylediğiniz için eğitime kaydolurlar. Konu veya içerik onlar için bir anlam ifade etmiyorsa da genellikle eğitime katılmazlar.
Periyodik olarak her çalışanla oturun ve bir kariyer planı yapın. Bu planı yıllık değerlendirme sırasında veya şirket kültürünün bir parçası haline getirerek aylık olarak yapabilirsiniz. Tamamladıkları eğitimleri gözden geçirin ve daha sonra ne deneyecekleri konusunda onlara tavsiyede bulunun. Her birinin amacını açıklayarak birden fazla eğitim yolu sunun.
Çalışanların İlgisini Artırmak için Tavsiyeler
Eğitiminiz kaliteli olmasına rağmen çalışanların ilgisini çekmiyorsa bunun sebebini bulmak zor olabilir. Peki, ilgisizliğin nedenlerini doğrulamak ve çözmek için ne yapabilirsiniz? Teknoloji bilgilerinin yetersiz olduğunu düşünen çalışanlarınız için arkadaş programı oluşturabilirsiniz. Eğitimin hayatlarına etki etmediğini düşünen çalışanlar için örnekler ve vaka çalışmaları ile açıklamayı deneyebilirsiniz. Okulda kötü deneyimler yaşamış olanlara eğitimi daha hafif ve daha eğlenceli bir şekilde sunabilirsiniz. Eğitime başlamadan önce bir "neden" e ihtiyaç duyanlar için ise, pratik çalışma hedefleri sunabilirsiniz. Sadece önceden var olan bilgilerini ölçmek için değil, aynı zamanda potansiyel gelişim noktalarını teşhis etmek için ön değerlendirme veya anket uygulamayı düşünebilirsiniz. Bu şekilde, çevrimiçi eğitim ön yargılarını göz önünde bulundurarak motivasyonu ve çalışanların ilgisini artıracak eğitimler oluşturabilirsiniz.
Erişilebilirlik zorlukları ve kullanıcı dostu olmayan bir arayüz, çalışanlarınızı caydıran bir başka engel olabilir. Eğer öyleyse, iyi bir LMS akıllıca bir yatırım olabilir.