Yeni Sınıf Düzeni – Sağlıklı, Akıllı ve İşbirliği Yapan Sınıflar Yaratmanın Önemi

Okullar ve sınıflar, COVID pandemisi sebebiyle oluşan zorunlu sosyal uzaklaşma dönemlerinde şimdiye kadarki en büyük değişimlerden birini gördü.  Aslında bu dönüşümsel değişimden öğrenilecek çok şey var; okulların her zamankinden daha fazla harmanlanmış öğrenme sınıfları ile öğrencilerin ve eğitimcilerin tutarlı öğrenme deneyimlerini sürdürmek için ihtiyaç duydukları teknolojik kaynaklarla donatılması hayati hale geldi.

Yeni nesil öğrenme alanları veya bazılarının dediği gibi 21. yüzyıl sınıfları, eğitimcilerin öğrenme sonuçlarını iyileştirme misyonlarını gerçekleştirmelerine büyük ölçüde yardımcı olabilecek inanılmaz araçlardır. İşbirlikli sınıflar son derece esnektir, ayrıca kişiselleştirilmiş öğrenme, ters-yüz sınıf sistemi ve oyunlaştırma gibi ortaya çıkan hemen hemen tüm öğrenme stilleriyle yüksek düzeyde uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır.

İşbirlikli sınıf, geçen yüzyılın model okullarının ilişkilendirildiği sıraların aksine, tipik olarak birlikte oturan ve çalışan küçük grupları içerdiğinden, tasarım yoluyla grup öğrenimine vurgu yapar. İşbirlikli bir sınıfta, her bir öğrenci grubu, günlük olarak akıllı ve etkili öğrenmeyi kolaylaştırmak için internete, multimedya ekranlarına ve işbirliği yazılımına hazır erişime sahiptir. Akıllı ve işbirliğine dayalı sınıfların bazı ortak özellikleri arasında grup masaları, paylaşılan masa üstü ekranlar ve sınırsız görüş hatlarına izin veren duvar ekranları yer alır. Etkili bir işbirliğine dayalı sınıf uygulamak çok önemlidir ve bu, bir eğitmen istasyonu, sınıfta teknolojinin basit bir uzaktan kontrolü, aydınlatmanın kolay kontrolü, (HVAC) havalandırma-ısıtma-iklimlendirme kontrolü ve tercihen yapılandırılabilir ses/video gibi bazı akıllı araçların entegrasyonunu gerektirir.

Bu işbirlikli sınıflarda katlanarak artan esneklik ve yapılandırılabilirlik ihtiyacı göz önüne alındığında, kablolu ağ oluşturmanın getirdiği zorluklara yakalanmamaları çok önemlidir. Sonuçta, akıllı sınıfların tüm potansiyeli ile çalışabilmelerini sağlamak için her şeyin akıllı olması gerekir. Modern sınıfların ayrıca herkese çeşitli avantajlar sunan “Kendi Cihazını Getir” (BYOD) kültürünü benimsemesine yardımcı olmak için wi-fi ağına sahip olması gerekmektedir.  Video ve animasyonlar genellikle sınıflarda paylaşılan içeriğin büyük bir bölümünü oluşturduğundan güvenilir wi-fi ihtiyacını her şeyden önemli hale getirir. Kablosuz eğitim ekranları ve projektörleri, modern bir sınıfın yaratıcı, işbirlikli ve iletişim ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak tasarlandıkları için popülerlik kazanmaktadır.

İşbirlikli sınıfların tasarlanması ve uygulanması, eğitimcilere ve öğrencilerine bağlı olarak çeşitli şekillerde yapılabilir. Resimlerin, infografiklerin, 3B modellerin ve videoların kullanımı, kavramın daha iyi yerleşmesine yardımcı olmak için öğrencilerin zihinleri üzerinde daha derin bir etkiye sahiptir. Ayrıca akıllı araçlar, öğretmenlerin testler, kısa sınavlar, gözden geçirme, ev ödevi, sınavlar ve daha fazlası için kolayca erişilebilen çevrimiçi bir kaynak havuzu oluşturmasına yardımcı olabilir. Dijital kalemlerin kullanımı, öğrenmeyi daha eğlenceli ve etkileşimli hale getirmeye yardımcı olurken aynı zamanda değerli kağıtların büyük ölçekte israf edilmesini de önlüyor. Modern sınıflar, hem öğrenciler hem de personel için farklı bir anlayış oluşturmaya yardımcı olacak şekilde olmalıdır; işte akıllı işbirlikli sınıfların gerçekleştirdiği tam da budur.

İşbirlikli sınıflar oluşturmak ve akıllı eğitim teknolojisini entegre etmek, çok sayıda akademik fayda sundukları için onları daha sağlıklı ve daha elverişli öğrenme alanları haline getirir. Görsel yardımlar ve çeşitli etkileşimli öğrenme araçlarıyla öğrenciler, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeye ve sınıf sonuçlarını tutarlı bir şekilde iyileştirmeye yardımcı olan öğrenme sürecine daha aktif olarak katılırlar. Dersler daha eğlenceli ve kişisel hale getirildiğinde öğrenciler motive olurlar ve öğrenmeye daha açık olurlar. Ayrıca, sürekli veri kaydı ve analizi, öğretmenlerin her çocuğun sorunlu alanlarını anlamasına yardımcı olur ve öğrencilere bunu bilerek yaklaşabilirler. Bir öğrenci ne kadar çekingen ve öğretmen ne kadar disiplinli olursa olsun, işbirlikli sınıflar öğretmenler ve öğrenciler arasındaki uçurumu kapatmaya yardımcı olmak için inanılmaz bir araçtır.

Modern etkileşimli sınıfların akademik anlamda büyük önem taşımasının yanı sıra öğrenciler için bir takım sosyal ve psikolojik faydaları da bulunmaktadır. İşbirlikli araçlar aracılığıyla fiziksel mesafeler ve sınırlar önemsiz hale getirilirken, uzaktan öğrenme araçları, nerede olurlarsa olsunlar öğrenciler için bir sosyal destek sistemi geliştirmeye yardımcı olur. Bu gelişmiş öğretim araçlarının kullanımı aynı zamanda sınıflarda işbirliğini modellemek ve uygulamak için olumlu ve sağlıklı bir atmosfer oluşturur. Gelişmiş eğitim teknolojisi çözümleri aracılığıyla öğretmenlere sunulan gelişmiş veri analitiği ve değerlendirme araçları sayesinde, öğrencilerin özgüvenini artırmaya da büyük ölçüde yardımcı olan öğrenci merkezli eğitim için daha geniş bir kapsamı vardır. Daha iyi koordinasyon ve işbirliği ayrıca öğrenciler arasındaki kaygı ve stresi azaltmaya yardımcı olduğundan daha fazla ve daha hızlı öğrenmelerini destekler. Akıllı ve işbirlikli sınıflar, eğitimin geleceğinin kartvizitidir ve okullar bunları kullanmayı ne kadar erken öğrenirse, hızla değişen bu zamanlarda öğrencilerini o kadar iyi eğitebilir ve besleyebilir.

BenQ, eğitimde sağlıklı öğrenmenin yeni normunu yeniden tanımlayan bir dizi sınıf bakım (Classroom Care) teknolojileri sunuyor. Ürün gamı akıllı tahta olarak da bilinen Eye -Care teknolojili ve Bulut Beyaz Tahta özellikli mikroplara dayanıklı interaktif ekranlar, dahili Android sisteme sahip PCsiz,sürücüsüz ve kablosuz olarak çalışabilen smart projektörlerden oluşuyor.  Her ikisi de işbirlikli öğrenme sağlar. Yeni BenQ DVY serisi web kameraları (Full HD ve 4K) sınıfta video konferans çözümünü daha da kolaylaştırır. BenQ'nun Eye-Care monitörleri, öğrencilerin ve öğretmenlerin sağlıklı uzaktan eğitime sahip olmasını sağlamak için Parlaklık Algılama (Brightness Intelligence) Teknolojisi, Düşük Mavi Işık (Low Blue Light) Teknolojisi, Renk Zayıflık Modu gibi önde gelen göz bakımı özelliklerine sahiptir.

Ergin Yavuzol, Genel Müdür, BenQ Türkiye

IT sektöründe 32 yıllık bir tecrübeye sahip Ergin Yavuzol, 17 yıldır BenQ Türkiye ekibi içinde yer almaktadır. BenQ’ya başladığında önce notebook ve monitör ürünlerinden sorumlu İş Geliştirme Müdürü olarak çalışmış sonrasında projektör ve interaktif ekranlardan sorumlu olmuştur. Son 6 yıldır Ülke Müdürü olarak görev yapmaktadır.